Savunma Sanayide Yeni Bir Rüzgar Esiyor

Türk savunma sanayisi tarafından geliştirilen insansız hava araçlarına (İHA) sınıflarında iddialı 2 yeni sistem ekleniyor.

ESEN Test Uçuşlarına Başladı: Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen insansız hava araçlarına (İHA), sınıflarında iddialı 2 yeni sistem eklenmeye başlandı. İnsansız sistemler alanında çözümler üreten Türk savunma sanayisi şirketleri, güncel gelişmeler ve kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik olarak yurt içi ve yurt dışında talep görebilecek çözümler üzerinde çalışıyor. ESEN Sistem de bu doğrultuda geliştirdiği 2 yeni araçla uçuş testlerini gerçekleştirmektedir. ESEN Genel Müdürü Cem Uğur, 11 yılı geride bırakan mühendislik şirketinin kuruluşundan bu yana Türk mühendisleriyle aviyonik sistemler, geniş alan gözetleme sistemleri, sinyal istihbaratı, uçak modifikasyonu ve entegrasyonu alanlarında çözümler ürettiğini ifade ediyor.

Bu teknolojik birikimi hangi alanlara aktarabileceklerini düşünürken insansız hava araçlarına yönelmelerinin sebebini açıklayan Uğur, “Ülkemizin geldiği noktada bu alanda birçok çözüm bulunmaktadır. Muhtemelen dünyanın en iyi çözümlerini üreten ülkelerden biri haline geldik. Ülkemizin bulunduğu konum ve oluşturduğumuz çözümlerle böyle üstün bir mühendislik ekibini oluşturmak zor olmadı. Var olan yazılım geliştirme ve sistem mühendisliği çözümlerimiz sayesinde kısa sürede bu tür çözümleri üretebilecek kapasiteye ulaştık” şeklinde konuştu.

Çok Az Rakibi Var

Uğur, Türkiye’de ve dünyada birçok insansız hava aracı çözümünün mevcut olduğu bir dönemde bu alana neden yatırım yaptıklarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Her alanda teknoloji çok hızlı ilerliyor. Özellikle hava araçları üzerinde kullanılan sensörlere baktığımızda, bunların kapasitesi gitgide arttığı gibi ağırlıkları, çektikleri güçler azalıyor. Eskiden 50 kilogramlık bir kamera sistemini çok daha düşük ağırlıklarla, 10 kilogramlarda bulabiliyorsunuz ve aynı işi yapıyorlar. İnsansız hava araçlarında da daha küçükleriyle ihtiyaçlarını karşılayabilir noktaya geliyorsunuz. Bu da daha az maliyet, daha az bakım demek. Biz de daha düşük ağırlıklı, daha küçük insansız hava araçlarının pazarı olacağını düşündük. Böyle daha küçük insansız hava araçlarıyla bu istihbarat işlemlerini yapıyorsanız bir başka trend de elektrikli motorlarla kalkıp-inen sistemler. Bu da artık pistlere ihtiyacınız yok demek. 5 sene kadar önce görüşümüz pazarın buraya kayacağı yönündeydi. Bir karakolun kullanımında insansız hava araçlarının olması, bunun kalkıp istihbarat uçuşu yapıp sonra tekrar oraya ya da başka yere konabilmesi önemli bir olanak. Bu yatırımda da haklı olduğumuzu bugün itibarıyla görüyoruz. Son 2-3 senedir yurt dışında çıkan ihalelere baktığımızda ABD’de bir yenileme sistemi var. Orada aynen GÖKHUN aracının benzerini istiyorlar. Gemilere inip-kalkan sistemlerde de bu tür uçaklara bakıyorlar. Dolayısıyla çok iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz”

16 Saat Havada Kalabiliyor

ESEN İHA Sistemleri Direktörü Süha Dinçer, GÖKHUN’un görece yeni bir kategori olarak nitelenebilecek dikey kalkış-inişli, sabit kanatlı, hibrit bir insansız hava aracı sınıfına dahil olduğunu ifade etti.

Bu kategorinin 6-7 yıllık bir geçmişi olduğuna dikkat çeken Dinçer, özellikle 25 kilogram civarında dünya genelinde birçok aracın bulunduğunu, ancak elektrikli motorlar ve bataryaların kapasite artışıyla birlikte elektrik motorlarının ağırlıklarının azaldığını ve bu kategoride çözüm sayısının artmaya başladığını belirtti.

Dinçer, GÖKHUN’un 110 kilogram maksimum kalkış ağırlığıyla sınıfındaki diğer ürünlerden ayrıştığını vurgulayarak, aracın yapısal olarak 18 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olduğunu ve 12 kilogram faydalı yük ile 16 saat havada kalabildiğini bildirdi. Araçta bulunan pek çok sistemde farklı seviyelerde yedeklilikler bulunduğunu belirten Dinçer, navigasyon sisteminde üçlü yedekliliğe sahip olduklarını, uçuş kontrol sistemi ve askeri standartlarda dijital veri bağlantısında ise çift yedekliliğe sahip olduklarını dile getirdi.

Testler Yıl Sonunda Tamamlanıyor

Aracın geldiği aşamaya ilişkin soruları da yanıtlayan Dinçer, şu bilgileri verdi:

“Mart ayında uçuş testlerine başladık. Bugüne kadar 10 uçuş testi icra ettik. Şu anda sadece elektrikli motorlarla yaptığımız uçuş testleri safhasındayız. İçten yanmalı motorla düz uçuşa geçen bir uçak bu. Eylül ayının başında içten yanmalı motorun yer testlerine, uçağın üzerine entegre edilmiş halde başlayacağız. Sene sonuna doğru da Teknoloji Hazırlık Seviyesi 8’e ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

150 saat civarında geliştirme uçuş test kampanyası var. Bunun sene sonunda tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Öncelikle askeri amaçlı kullanım için tasarladık bu uçağı. Keşif-gözetleme, istihbarat görevlerini icra etmek üzere başladık. Kabiliyetlerini göz önüne alırsak, havada kalış süresi, hızı, menzili, 150 kilometrelik etkili görev menzili var. Yapacağı görevler askeri keşif-gözetleme, istihbarat görevleri. Taktik İHA’larla mini İHA’lar arasındaki bir sınıfta kullanılacak bir uçak olarak tasarlandı”

Puma’ya Rakip

Süha Dinçer, geliştirdikleri ikinci İHA’nın ise mini İHA kategorisine girdiğini belirtti. Dinçer, konsept gösterim aracı olarak geliştirdikleri aracın özellikleri hakkında şunları söyledi:

“Araca henüz isim vermedik. Bir Katapultan veya araç üzerinden atılabilen, gövde üzerine iniş yapabilen, sabit kanatlı elektrik motorlu bir mini İHA sistemi. Bugüne kadar 8 uçuş yaptık. Özel bir sebeple 2020 yılında 5 aylık bir çalışmayla geliştirildi. Bunu daha sonra ürünleştirmeyi düşünüyoruz. Meşhur Puma İnsansız Hava Aracı Sistemi’nin muadili, Türkiye içinde geliştirilmiş, Türk malı bir sistem yapmak istiyoruz bu ürünü. Geliştirme faaliyetimizi durdurduk, tüm eforumuzu GÖKHUN’a sarf ediyoruz. En kısa zamanda buna dönüp, GÖKHUN için geliştirdiğimiz aviyonik ekipmanları da bu uçağa uyarlayıp bir insansız hava aracı ailesi yapma niyetimiz var”