Türkiye’nin Yeşil Hidrojen Üretim Potansiyeli, Almanya İçin Önemli Bir Fırsat

AHK (Yurtdışındaki Alman Ticaret Odaları) ve GIZ (Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit/Alman Uluslararası İş birliği Kurumu) temsilcileri, Uluslararası Hidrojen Geliştirme Programı (H2-Uppp) Projesi kapsamında, MENA bölgesinden gelen katılımcılarla bir araya gelmek üzere İstanbul’da bir bölgesel çalıştay düzenledi.

Alman Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Finansman Araçları ve Hidrojen Girişimleri Daire Başkanı Dr. Christian Storost da toplantıda yer aldı. Storost, Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimi potansiyeli ve enerji sistemi içindeki stratejik önemi vurgulandı.

Dr. Christian Storost, AHK Türkiye (Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası) tarafından İstanbul’da düzenlenen bir organizasyon kapsamında Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) üyeleriyle bir araya geldi. Toplantıda yeşil hidrojen üretiminde öncelikler, mevcut durum, kısa dönem hedefleri ve iş birliği olanakları ele alındı.

Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) Başkanı Yusuf Günay, “Almanya’nın Türkiye’ye ilgi ve desteğini görmek memnuniyet verici. Yenilenebilir enerjideki potansiyelimiz, yeşil hidrojen üretiminde de en değerli avantajımızdır. Kamunun kararlılığı ve hidrojen stratejimizin açıklanmış olması, çabalarımızı hızlandırıyor. Üyelerimiz arasında gerek Türkiye’nin gerekse dünyanın en önemli şirketleri de yer alıyor. Dünya hidrojen çağına girmiştir. Elbette çok eksik var. Üretimden ekipmana, fiyatlamadan mevzuata kadar, elbirliği ile bu eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz. Almanya’nın Türkiye’yi değerli paydaş olarak görmesi, sektöre ivme kazandıracaktır.” ifadelerini kullandı.

Günay, hidrojen çağında Türkiye’nin öncü ülkelerden olduğunu vurgulayarak şu açıklamada bulundu:

“T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızda, “hidrojenden sorumlu” bir bakan yardımcılığı makamı olması sürece çok yüksek ivme kazandıracaktır. Başta Almanya ve AB’nin hidrojen ihtiyaçları için en değerli tedarikçi olabiliriz. Bu nedenle, bu kapsamda görülen MENA ülkeleri arasında yer almalıyız. AB’nin boru hatlarının gösterildiği “European Backbone” haritalamasına Türkiye’nin boru hatları da entegre edilmeli. Saf yeşil hidrojen için bir boru hattı gündeme alınmalıdır. Alman Ekonomi ve İklim Bakanlığı yapılarıyla iş birliği içinde Hidrojen sektörüne yönelik eğitim programları düzenlenecek. Alman hidrojen sektörü paydaşlarıyla, Almanya’da bir araya gelinecek ve Türkiye’ye yatırımları, iş ortaklıkları için teşvik edici bilgilendirmeler yapılacak.”