Yenilenebilir Enerji En Barışık Çözüm

Forum İstanbul’a katılan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, sıfır karbon politikasının üretim merkezlerinin ana belirleyicisi olmaya başladığına vurguladı. Zaman, “Gezegenle en barışık çözüm olan yenilenebilir enerji önemli” diye konuştu.

İklim krizi ile karşı karşıya kalan dünyanın 2050 Karbon Nötr hedefini de işaret eden “2023’e Doğru, 2050 Ufku” ana temasıyla Forum İstanbul, 2’nci gün oturumlarıyla devam etti. DÜNYA gazetesinin canlı yayın sponsorluğu ile düzenlenen Forum İstanbul’a konuk konuşmacı olarak katılan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, Türkiye’nin 1984- 2001 yılları arasında toplam 13,5 milyar dolarlık yabancı sermaye girişine şahit olduğunu, 2002’den bugüne toplam uluslararası sermaye girişinin 242 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Zaman, “Bu rakamlar dünyanın, Türkiye’yi tedarik zincirinde önemli bir parçası olarak görmesinin en önemli işaretlerinden” dedi.

Enerji bağımlılığının Türkiye’nin en zayıf karnını oluşturduğuna vurgu yapan Zaman, bu anlamda gezegenle en barışık çözüm olan yenilenebilir enerjinin önemine değindi. Zaman, sıfır karbon politikasının üretim merkezlerinin de ana belirleyicisi olmaya başladığına vurgu yaptı.

“Kadınların yönettiği ülkeler pandemide başarılı oldu”

Dünkü ilk oturumda konuşan Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü, şirketlerde kârlılık ve gelir kadar önemli bir kalem olan sürdürülebilirlik için kadının güçlü rolüne ve katkılarına değindi. Kadının şirketler için sürdürülebilirliğin kalbinde yer aldığını ifade eden Dördüncü, “Bütün dünyada kadınlar tarafından yönetilen ülkelere bakın. Pandemi dönemi yaşadık. En başarılı ülkeler kadınlar tarafından yönetilen ülkelerdi. Yeni Zelanda bunun örneği” diye konuştu.

İkinci oturumda halihazırda pek çok sorunun söz konusu olduğunu vurgulayan İslam Kalkınma Bankası Grup Bölge Merkezi Türkiye Ülke Operasyonları Müdürü Dr. Mohamed Ishthiaq Akbar, “Bu da bizi yeniden düşünmeye, küresel değişime bakmaya yöneltiyor. Daha dirençli ve dinamik olmalıyız küresel zincir içerisinde. Bu süreçte, Türkiye özelinde jeopolitik konum önemli bir avantaj oldu” dedi.

AB Taksonomisi, getirisi yüksek yatırım fırsatı

2050 yılı iklim-nötr hedefine ulaşmak için AB Taksonomisi’nin önemli bir araç olduğunu hatırlatan Finance in Motion (GGF Danışmanı) Yatırım Uzmanı Dilara Alp, “Taksonomi, hangi kuralların çevresel açıdan sürdürülebilir olacağı konusunda bir kural zinciridir. Bilimsel bir dayanağı vardır. AB’nin uzun vadeli iklim hedefleri için bir politika aracı olarak ortaya çıktı. Yani stratejik bir görevi olduğunu da söyleyebiliriz” dedi. Türkiye’ye bakıldığında ise Yeşil Mutabakat açısından şirketlerin, belli standartlarda ve ölçeklerde bir uyum sürecine tabi olacağını ifade eden Alp, taksonominin maliyetli bir kısıtlamadan çok, getirisi yüksek bir yatırım fırsatı olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Enerji verimliliği projeleri kârlı yatırımlar

Fiba Grubu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi Mehmet Güleşci de Sınırda Karbon düzenlemesi kapsamında Türkiye’de şirketlerin kaynak ve enerji kullanımlarını daha verimli hale getirmelerinin önemine işaret etti.

Güleşci, “Şirketler enerji kullanımları içerisinde yenilenebilir enerji kullanımının payını artırmalı. Yine kendilerine uygun bir modelle karbon ayak izlerini hesaplamaları ve buna yönelik enerji verimlilik projelerine ağırlık vermeleri oldukça önemli. Çünkü bu tip projeleri hayata geçirmek için artık ucuz maliyetli finansman saptanıyor. Bu gibi projeler yarattığı verimlilikle şirketler için çok kârlı yatırımlar oluyor” diye konuştu.

Sınırda Karbon, Türkiye’nin tedarik kasını güçlendirdi

TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Nilgün Özdemir de “Yeşil Finansman ile Temiz Enerji” başlıklı günün ikinci oturumunda Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında ihracatın sahip olduğu öneme dikkat çekti. COVID-19 sürecinin küresel üretim ve tedarik zincirinde yarattığı problemlerin, Türkiye’ye çok önemli bir değer kattığını ifade eden Özdemir, “Bu süreçte stok maliyetlerinin de önemi fark edildi AB’nin Sınırda Karbon düzenleme mekanizması ile uzaktan tedariki caydıracak vergi düzenlemeleri yapması, bizlerin de AB’ye hızlı entegrasyon kabiliyetimiz nedeniyle yine tedarik kasımıza güç katan bir süreç oldu. Ayrıca enerji konusu da yine önemli bir gündem. Çünkü taşımacılıkta kullanılan araçlar, yüksek motorlara ihtiyaç duyuyor. İklim değişikliğine bağlı olarak da, sürdürülebilirlik koşullarına uyum ihtiyacı en yüksek seviyeye çıkmış ve tüm ülkelerde tedarikte daha az karbon salınımı hedefleniyor. Türkiye olarak burada da şanslıyız. İhracatımızın önemli bir kısmı AB’ye. Bu da ihracatçılar için entegre bir çalışma anlamına geliyor” diye konuştu.

KAYNAKÇA

1.Dünya