Yeşil Finans: İklim Krizine Karşı Finans Sektörünün Rolü

Avrupa Yatırım Bankası Baş Sürdürülebilirlik Finans Danışmanı Eila Kreivi, çevre ve toplumsal fayda sağlayan yatırımların önemini vurguluyor.

İklim değişikliği, çevre kirliliği ve doğal kaynakların tükenmesi gibi problemler, sadece çevre için değil, aynı zamanda toplumlar ve ekonomiler için de bir tehdit oluşturuyor. Sürdürülebilir finans, bu sorunlara karşı mücadele etmek amacıyla finansal araçları kullanarak çözümler sağlıyor.

Sürdürülebilir finans, finansal faaliyetlerin ekolojik, sosyal ve yönetimsel boyutlarını dikkate alarak yürütülmesini hedefliyor. Bu yaklaşım, finansal kararların sadece kısa vadeli karlılık hedeflerine dayalı olmadan, uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine odaklanmasını amaçlıyor. Böylece finansal kazanç elde edilirken aynı zamanda hem çevresel hem de toplumsal fayda sağlanabiliyor.

Avrupa Yatırım Bankası’nın Baş Sürdürülebilirlik Finans Danışmanı Eila Kreivi, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanımı ve çevrenin korunması için finans dünyasının bu alana yönelmesi gerektiğini belirtiyor. Kreivi ayrıca, sürdürülebilir finansın, çevre sorunlarına karşı mücadelede ve toplumsal fayda sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir finans nedir?

Sürdürülebilir finans kavramı, yatırım kararlarında çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerinin uzun vadeli sürdürülebilir projeler ve faaliyetler için dikkate alınması anlamına geliyor. Bu yaklaşım, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynuyor. Sürdürülebilir teknoloji, endüstri ve ulaşım gibi alanlarda yapılan yatırımlar, yeşil bir ekonomiye geçiş için oldukça gerekli. Bu sayede çevre dostu projeler ve faaliyetlerin desteklenmesiyle doğanın korunması ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerleme sağlanabilir.

Gıda fiyatları artarken ve enerji krizi yaşanırken insanlar neden sürdürülebilirliği önemsemeliler?

Sadece mevcut sorunlar için endişelenmek anlaşılır olsa da asıl geleceğimiz için endişelenmemiz gerekiyor. İlaç sıkıntısı, gıda fiyatları ve enerji krizi gibi sorunlar, yeşil dönüşümü gerçekleştirmediğimiz sürece daha da derinleşecek. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İklim değişikliği, küresel gıda güvenliğini ve göçleri tetikleyerek özellikle gelişmekte olan ülkeleri olumsuz bir şekilde etkiliyor. Öte yandan yıkıcı sel ve yangın gibi aşırı hava olaylarına da neden oluyor.

Yeşil dönüşüm, ilk önceliğimiz olmalı. Sorunlarımızı çözmek için kısa vadeli çözümlere bağımlı kalmak yerine, uzun vadeli ve kök nedenleri ele almak önemlidir. Rus gazının kesilmesi, asıl sorunumuz olan Rus gazına olan bağımlılığımızı çözmez. Bu nedenle, karbonsuzlaştırma sadece iklim krizi için değil, aynı zamanda Avrupa ve dünya için güvenli ve ucuz enerji sağlama açısından da büyük önem taşımaktadır.

Ekonomik kriz ve enerji krizinin yaşandığı bir dönemde sürdürülebilir finans nasıl bir katkı sağlayabilir?

Sürdürülebilir finans bir araç. Öncelikle bir şeyler inşa etmeye karar vermek gerekiyor, ardından sürdürülebilir finansman, yatırımın finansmanında bir araç olarak kullanılabilir. Sürdürülebilir finansman, insanların yatırımcılarla bağlantı kurmasına ve stratejilerini ortaya çıkarmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, fiyatlandırmada ve finansmana erişimde yardımcı olabilir.

İhtiyaç duyulan yatırımın miktarı, hükümetlerin ve kamu yetkililerinin karşılayabileceğinden çok daha fazla. Bu noktada özel sektör ve sermaye piyasalarının kilit bir rol oynaması gerekiyor.

Sürdürülebilirlik hakkında farkındalığı olmayan insanlara, bu konunun önemini nasıl anlatabiliriz?

Yeşil dönüşüm, belki ilk akla gelen konu olmasa da son derece önemlidir. İlaç, gıda ve enerji gibi tüm sorunlar, aslında biyolojik çeşitlilik, iklim ve çevre ile yakından ilişkilidir. Yeşil dönüşümün aciliyetini ve sürdürülebilirlik ihtiyacını göz ardı etmek, yanmakta olan evinizi söndürürken gelecek olan su faturasından endişelenmeye benzer.

Diğer yandan, sürdürülebilirlik yeni iş fırsatları da yaratmaktadır. Örneğin, yeşil enerji ile çelik üretimi yapan Finlandiya, yabancı yatırımcıları kendine çekmektedir. Bu da sürdürülebilirliğin ekonomik büyümeye katkı sağladığını gösteriyor.

Orta ve uzun vadede sürdürülebilir finansa yönelik yeni düzenlemeler getirilmesi planlanıyor mu?

ABD’deki Enflasyon Azaltma Yasası’nın etkilerinin öngörülememesine rağmen, AB düzenlemelerinin yeşil yatırım alanında daha iyi bir çerçeve belirlemeyi ve yeşil yıkamanın önüne geçmeyi hedeflediği söylenebilir. Bu çerçevede, şeffaflık çok önemli bir rol oynuyor. Yeşil yatırımlar, enerji tasarrufu, biyoçeşitlilik ve döngüsel ekonomi gibi çevresel faktörlere katkı sağlayan yatırımları ifade ediyor. Yeşil yatırım olarak adlandırılan bir yatırımın, belirli kriterleri karşılaması gerektiği ve bu kriterlerin karşılanmadığı durumlarda yeşil yatırım olarak adlandırılmaması gerektiği vurgulanmalı.