Moda Endüstrisi Karbon Ayak İzini Azaltıyor

Moda Endüstrisi Sözleşmesi‘nin 2023 İlerleme Raporu, moda sektörünün net sıfır hedefine yönelik umut verici ilerlemeler kaydettiğini gösteriyor.

Küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmak için oluşturulan İklim Eylemi için Moda Endüstrisi Sözleşmesi, moda sektöründe çevre dostu uygulamaların yaygınlaştırılması amacıyla hedefler belirliyor. Bu kapsamda moda sektörü, 2030‘a kadar elektriğin yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasını, çevre dostu ham madde kullanımının artırılmasını ve 2030a kadar kömür kullanımının sonlandırılmasını hedefliyor.

BM İklim Değişikliği (UN Climate Change) himayesinde oluşturulan İklim Eylemi için Moda Endüstrisi Sözleşmesi, dünya genelinde 99 imzacının yer aldığı bir girişim. Sözleşme, moda sektörünün çevresel etkilerini ölçerek ve sonuçları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. Bu taahhütlerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan sözleşme, moda endüstrisinde çevresel etkiyi azaltmak için bir dönüm noktası oluşturuyor.

Carbon Disclosure Project (CDP) iş birliğiyle hazırlanan Moda Endüstrisi Sözleşmesi İlerleme Raporu 2023, moda sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine doğru umut verici bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor. Ancak, raporda moda sektörünün net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmak için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Rapora göre, moda sektörü yenilenebilir enerjiye dayalı tüketim konusunda büyük bir ilerleme kaydetti. Yenilenebilir enerjinin kullanımı iki kat artarak moda endüstrisi için önemli bir adım atıldı. Ayrıca, moda şirketleri arasında 2030 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji hedefi belirleyenlerin sayısı da bir yıl içerisinde yüzde 18‘den yüzde 42‘ye yükseldi.

İmzacıların yüzde 80‘i tedarik zincirlerini iklim değişikliğiyle ilişkili konulara dahil etmeye devam ediyor. Yüzde 26‘sı ise iklimle ilgili konularda karar vericilerle görüşerek gerekli yasal düzenlemeler konusunda söz sahibi olduklarını belirtiyor. Bu durum, moda endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için iş birliği ve ortak çalışmaların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Şirketlerin yüzde 80’den fazlası iş süreçlerini şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaştı. Ayrıca, doğrudan kontrol edilmeyen ancak şirketin değer zinciri içinde meydana gelen Kapsam 3 emisyonlarını hesaplayan şirket sayısı da arttı. Ancak raporda, bazı şirketlerin emisyonları azaltma konusunda yetersiz kaldığı da vurgulanıyor. Bu nedenle moda sektörü, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba göstermek zorunda.

Raporu yorumlayan BM İklim Değişikliği Sektör İletişimi Sorumlusu Lindita Xhaferi-Salihu, aşağıda yer alan açıklamayı yaptı:

“Şirketler özelinde ve tüm tedarik zincirinde bir araya gelerek, iklim kriziyle mücadelede gerekli değişikliklerin yapılmasında yol gösterici olmak, moda endüstrisi için kritik öneme sahip. Hedefimiz, 2030 yılına kadar anlamlı bir ilerleme sağlamak ve sürdürülebilir, sorumlu ve yenilikçi bir endüstri olmak için yeni bir standart belirlemek.”