2023 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu Açıklandı

Türkiye 2023 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu, Ar-Ge ve inovasyon alanında artışların gözlemlendiğini, ancak daha yüksek katma değer üretme hedefine ulaşmak için henüz başlangıç aşamasında olduğumuzu ifade etmektedir.

Türkiye’nin 100. yılında hızla yükselişini sürdürürken açıklanan Türkiye 2023 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu, Ar-Ge ve inovasyon alanında artışların yaşandığını gösteriyor; ancak daha yüksek katma değer üretme hedefine ulaşmak için henüz başlangıç aşamasında olduğumuzu belirtiyor. Rapor, özel sektörün Ar-Ge personeli ve harcamalarında güçlenerek, ihracatta yüksek teknoloji payının artmasının katma değeri yükselttiğini ve bu durumun inovasyonun sürdürülebilirliğini sağladığını vurguluyor. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararasılaşma konusundaki çabalarının patentlerde, teknoparklardaki verimlilik artışının ve akademide nitelik iyileştirmelerinin gelişmeyi hızlandırdığına dikkat çekiliyor.

İmalat Sanayide Ekonomik Özgürlük

Bu yıl dördüncüsü açıklanan Türkiye Ar-Ge İnovasyon Raporu’nun Direktörü ve raporu hazırlayan Ser Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, Ar-Ge ve inovasyon tarihine sahip bir ekip olarak dünya çapında birçok veriden elde ettikleri sonuçlar ışığında raporu hazırladıklarını belirterek, ekonomik bağımsızlığı gösteren bir gösterge olan imalat sanayi ihracatının 1962 yılında 4 milyon dolar civarında olduğunu ve Dünya Bankası verilerine göre günümüzde yaklaşık 190 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Özdinç, şu şekilde devam etti:

“Son 60 yılda dünyada bu değeri en çok artıran ilk 3-4 ülkeden biriyiz. Üstelik yüksek teknoloji ve orta-yüksek teknolojinin toplam payı bu tutar içinde %35’i aşmıştır. 1962’de 70 ülke arasında 43’üncü sırada olan Türkiye, bugün 103 ülke içinde Avusturya, İsveç, Macaristan, BAE, Slovakya, Danimarka, Brezilya, Romanya ve İsrail’in üzerinde 21. sırada yer almaktadır. Bu veri, imalat sanayi ihracatında muasır medeniyetlere yaklaştığımızı, ancak daha iyisini başarmamız gerektiğini gösteriyor; fakat doğru bir yolda olduğumuzu ifade ediyor.”

Ar-Ge Ve İnovasyonun Karnesi

Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceğine ışık tutan araştırma, geliştirme ve inovasyon odağında verileri anlamlandıran Türkiye 2023 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu, Türkiye’nin Ar-Ge personelinin artmaya devam etmesinin yanında, 12 yıl önce sadece yükseköğretimin yarısı kadar Ar-Ge personeli istihdam eden özel sektör, Ar-Ge personeli istihdamında yükseköğretimi geçti. Bu da özel sektörün Ar-Ge yatırımlarına daha çok odaklandığını gösteriyor. Türkiye, OECD ülkeleri içinde %11 ile Ar-Ge personeli sayısını en çok artıran ülke konumuna yükseldi. Yüksek teknoloji ve yazılım bir yıl içinde 52.000’in üzerinde istihdam sağlayarak bu alanda liderliğini sürdürüyor.

Türkiye, OECD ülkeleri içinde İzlanda’dan sonra nüfus başına Ar-Ge harcamalarını (satın alma gücü dolar paritesi bazında) %14 ile en çok artıran ikinci ülke olduğu açıklanan raporda, son 7 yılda Ar-Ge harcamalarında %104’lük artış ile OECD içinde artış trendinde lider konuma yükseldiği görülüyor.

2022’de enerji ve ulaşım telekomünikasyon alanlarında büyük artışlar yaşandığı Ar-Ge harcamalarında %12’lik artışla kamunun en çok artış sağladığı belirtilen raporda, özel sektörün payının %61,4, kamunun payının %4,8 ve üniversitenin payının ise %33,8 olarak gerçekleştiği görülüyor

İhracatta Katma Değerli Yükseliş Yaşanıyor

Teknopark şirketlerinin ihracatının cirolarının %68’ine ulaşmasının yanında, yazılım ve yüksek teknoloji ihracatı ilk kez ciro içinde %21’e ulaşması dikkat çekiyor.

Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’na göre, yazılım sektörünün yurt içi satışları dolar bazında önceki yıla göre sadece %5 civarında artış gösterirken, yurt dışı satışları %20 oranında yükselmiş ve genel özel sektör artış ortalaması olan %15’in üzerine çıkmıştır. Bu raporda yazılım sektörünün ciro içindeki ihracat oranının ilk defa %21’e çıktığı belirtilmiştir.

Rapora göre, Ar-Ge ve tasarım merkezi sayılarında bir düşüş devam etmiş, ancak verimlilik ve performans artışı gözlemlenmiştir. Ar-Ge merkezi sayısı 1592’den 1576’ya düşerken, tasarım merkezi sayısı 338’den 316’ya daha belirgin bir şekilde düşmüştür. Toplam istihdam sayısı ise 4.000’e yakın artarak 82.500 kişiye ulaşmıştır. Firma başına ortalama tescilli patent sayısı 5,2’den 6,5’e yükselmiş, firma başına ortalama personel sayısı ise 49’dan 53’e çıkmıştır.

Raporda, 2022 yılında yüksek teknoloji sektörlerinde 600, yazılım sektöründe ise 3.500 artış olduğu belirtilmiş ve Türkiye’deki toplam firma sayısındaki artışın %10’unun yüksek teknoloji imalatı ve yazılım sektörlerinden geldiği vurgulanmıştır.

Teknoparklar Arttı Fakat Verimlilik Artmadı

Rapora göre, Türkiye’nin patent başvurularında 9.000 sınırını aştığı belirtilirken, yerleşiklerin uluslararası başvurularda ciddi bir düşüş yaşandığı ifade edilmiştir. Yabancıların başvurularında da %25’lik bir küçülme görülmüştür. Tasarım tescil başvurularında ise 2021’de başlayan yüksek artış (%41,3) bu yıl da devam ederek (%32,1) toplam başvuru sayısının 7.800’ün üzerine çıktığı belirtilmiştir. Yabancıların tasarım tescil başvurularında ise %10’un üzerinde bir artış yaşandığı gözlemlenmiştir.

Teknoparkların toplam performansına ilişkin rapora göre, genel olarak kapasitelerinin arttığı ancak verimliliğin ve performansın aynı oranda artmadığı ortaya çıkmıştır. Geçtiğimiz yıl 8 yeni teknopark ile toplam teknopark sayısının 81’e yükseldiği belirtilmiş, teknoparklara yaklaşık 1.300 yeni firma ile toplam firma sayısının 8.605’e çıktığı ve 14.000 yeni istihdam ile toplam istihdamın yaklaşık 90.000 kişiye ulaştığı ifade edilmiştir. Ancak, toplam cironun 141 milyar TL’den 196 milyar TL’ye yükselmiş olmasına rağmen, ABD doları bazında son yıllarda ilk kez azalarak 16 milyar ABD dolarından 11,8 milyar ABD dolarına düştüğü belirtilmiştir. Teknoparklardan yapılan toplam ihracatın cironun %68’ini oluşturması dikkat çekmiştir. Firma başına performans değerlendirmesinde ise anlamlı bir yükselişin olmadığı vurgulanmıştır.