PET İthalatı, AB’nin Geri Dönüşüm Hedeflerini Etkileyecek

AB endüstrisinin rekabet gücünü tehdit eden ve plastik atık yönetimini iyileştirme hedefini etkileyen PET ithalatında büyük bir artış gözleniyor.

Hindistan, Çin ve Türkiye, 2021-2022 yılları arasında hacim ve değer açısından en büyük ihracatçılar olarak PET ithalatını iki katına çıkararak 1,9 Mt‘ye ulaştı. Bu ülkeleri Endonezya, Mısır ve Vietnam izledi. 2022’de Avrupa’da, PET için toplam talebin neredeyse yüzde 30‘unu oluşturan ithalat, 2020’de sadece yüzde 23‘e karşılık geliyordu. AB’nin enerji, işgücü ve çevresel maliyetlerindeki güçlü farklılıklar göz önüne alındığında, bu önemli pazar değişimi Avrupa endüstrisini büyük bir baskı altına sokuyor.

PET, endüstriyi olumsuz etkileyebilir

PRE PET Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı ve Multiport GmbH- MultiPet GmbH’nin Genel Müdürü Herbert Snell, endişe verici piyasa gelişmelerinin ardından Avrupa Birliği (AB), 2022 boyunca PET ithalatı konusunda Çin’e karşı bir damping soruşturması başlattığını belirtti. Snell, “Yayınlanan bildiriye göre, artan dampingli ithalatın AB endüstrisinin performansı üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceği olasılığı belirtiliyor.” şeklinde ekledi.

AB’deki artan geri dönüştürülmüş PET talebi, artan ithalatın nedenini açıklayabilir. Bu talep, 2025 yılında içecek şişeleri için yüzde 25‘e ulaşan geri dönüştürülmüş içerik hedefleri ve kıtada yükselen geri dönüştürülmüş PET fiyatları tarafından destekleniyor.

AB hedefine katkı için geri dönüşüm yapılmalı

“Avrupa’ya önemli ölçüde düşük fiyatlarla ithal edilen geri dönüştürülmüş PET’in, sıkı Avrupa Birliği gıda teması düzenlemelerine uygun olduğundan ve bu nedenle Avrupa’da güçlü bir rPET endüstrisi oluşturma çabalarını olumsuz etkilemediğinden emin olunmalıdır,” diyerek açıklama yapan Plastics Recyclers Europe Başkan Yardımcısı Casper van den Dungen, “Bunun için aynı zamanda, ithal edilen polimerlerin kullanıcılar tarafından tam olarak izlenebilirliğinin doğrulanması gerekecek ve böylelikle geri dönüştürülmüş malzemelerin AB hedeflerine katkıda bulunduğunu beyan etmek yerine kullanılmaması sağlanacaktır.” dedi.

Sonuç olarak, kıta dışından gelen ürünler ve malzemeler için AB kurallarının uygulanmasının sağlanması, “Avrupa’da Üretilmiş” olanın korunması ve tüm paydaşlar için adil bir rekabet ortamının devam etmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, piyasaya sunulan plastik ürünlerin döngüsel ekonomisi zayıflayacak ve geri dönüşüm endüstrisine yapılan önemli yatırımlar ve kapasiteler tehlikeye girecek.