İsveç merkezli H2 Geen Steel şirketi, Avrupa’nın ilk ticari yeşil çeliğini üretmeye hazırlanıyor.
Çelik, rüzgâr türbinlerinden elektrikli araçlara kadar birçok yeşil teknolojinin üretiminde kullanılıyor. Dolayısıyla sektör dünyanın net sıfıra geçişi için kritik kabul ediliyor. Ancak küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 7’sinden sorumlu çelik sektörü yeşil dönüşüm maliyetleri nedeniyle emisyonların azaltılması zor bir sektör olarak değerlendiriliyor. Paris İklim Anlaşması uyarınca sektörün 2050 yılına kadar emisyonlarını yüzde 93 oranında azaltması gerekiyor. Avrupa’daki yeşil çelik üretimi günden güne yaygınlaşıyor ve sektördeki bilinç şirketler tarafından benimseniyor.
Hidrojen bazlı çelik üreten H2 Green Steel, geleneksel çelik üretimine kıyasla karbondioksit emisyonlarını yüzde 95 oranında azaltıyor. Şirketin 2025 yılında seri üretime başlaması ve 2030 yılına kadar beş milyon ton üretim kapasitesine ulaşması planlanıyor.
H2 Green Steel’in en önemli parçasını DRI (direct reduction of iron, demirin doğrudan indirgenmesi) kulesi oluşturuyor. Kulenin içerisindeki hidrojen, çelik yapımında kullanılması için demir cevheri ile reaksiyona giriyor. Karbon emisyonlarına neden olan kok kömürünün aksine DRI kulesindeki reaksiyonun yan ürününü su buharı oluşturuyor.
Öte yandan çelik fabrikasında kullanılan hidrojenin tamamı da şirket tarafından üretiliyor. Hidrojeni üretmek ve santrale güç sağlamak için kullanılacak elektrik ise tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor.
Şimdiye kadar H2 Green Steel ile temasa geçen sektörler arasında binek ve ağır ticari araçlar ile beyaz eşya ve inşaat sektörü yer alıyor. H2 Green Steel CCO’su Mark Bula, yeşil çeliğe olan talebin beklediklerinden fazla olduğunu belirterek “Bu ilgiyi şimdiden uzun vadeli anlaşmalara dönüştürüyoruz.” diyor.
Yeşil çelik alanında yeni girişimlerin sayısı da günden güne artıyor. İskandinav çelik şirketi SSAB, madencilik şirketi LKAB ortaklığıyla kurulan Hybrit, 2026’ya kadar İsveç’in kuzeyinde yeşil çelik tesisi açmayı planlıyor. Şirket, İsveç Enerji Ajansı ve Avrupa Birliği’nin İnovasyon Fonu tarafından destekleniyor.
İsveç yeşil çelik üretiminde öncü bir rol üstlense de diğer Avrupa ülkelerinde de yeni girişimler ortaya çıkıyor. Örneğin Fransa merkezli GravitHy 2027’de hidrojen bazlı bir tesis açmayı planlıyor.
Alman çelik devi Thyssenkrupp, 2045 yılına kadar tüm tesislerinde karbon nötr üretime geçmeyi hedefliyor.
Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi ArcelorMittal, İspanya’daki yeşil çelik projelerine yatırım yapıyor.
İngiltere ise ülkedeki en büyük iki çelik üreticisinin kömürle çalışan yüksek fırınların kullanımını sonlandırması için sağlanan 600 milyon sterlin tutarındaki desteği artırmayı düşünüyor. Ancak Materials Processing Institute’un CEO’su Chris McDonald, yüksek enerji fiyatlarının çelik endüstrisine olumsuz etkilerinden dolayı söz konusu destek artırımının yetersiz kalabileceğini söylüyor. McDonald, çelik sektöründeki yeşil dönüşümün istihdama yönelik olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek “Yeşil dönüşümle birlikte bu dönüşümün sosyal sonuçlarını da yönetmek zorundayız.” diyor.
Kaynak:
- İstanbul Sanayi Odası.
