Türkiye’deki Kadın Kooperatifleri ve Kadının Kooperatifteki Yeri

“Kadınları ekonomik hayatın dışında tutarak dünya ile rekabet etmek mümkün değil. Özellikle global rekabetin geldiği bu noktada karşı takım sahaya tam kadro çıkarken sizin oyuncuların yarısını saha dışında tutarak maçı kazanma şansınız yok. O yüzden de tüm kalkınma ekonomistleri hep aynı şeyi söylüyor: Kadınları ekonomik hayatın dışına iten ülkeler geri kalmaya mahkûm. İlerlemek için yapılması gereken, kadınları istihdama katacak mekanizmaları hayata geçirmek.”

Türkiye’de kadın sahibi ve ortağı olan kooperatiflerin sayısı son on yılda 3 katına çıkmıştır Bu hızlı gelişmenin nedenlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

– Kadın haklarına ilişkin hareketlerin giderek gelişmesi bu konu ile ilgili fonların kadın girişimciliğini desteklemesi,

– Kırsal ve kentsel alanlardaki üreten kadınların çoğunlukla el emeğine dayalı ürünlerini pazarlama ve değerlendirme konusunda örgütlenme gereksinimleri,

– Uluslararası Çalışma Örgütü ILO ve Uluslararası Kooperatifler Birliği ICA’nın istihdamı arttırıcı girişimleri yaygınlaştırma amacıyla öncülük etmeleri,

– Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nün Kadın Girişimi Üretimi ve İşletme Kooperatifleri ana sözleşmesini hazırlaması.

Kadın Kooperatiflerinin Mevcut Durumu

Türkiye’de kadın kooperatifleri genellikle aşağıdan yukarıya doğru örgütlenmelerdir. Araştırmanın gösterdiği gibi kadın kooperatiflerinin çoğu yereldeki kadınlar tarafından kurulmuştur (Dolayısıyla ortakların kooperatif içinde yönetişim ve liderlik süreçlerine güçlü katılımı söz konusudur. Kadın kooperatiflerinin kuruluş amacı kadınların sorunlarını çözmektir

Kadın kooperatiflerinin çıkış noktasındaki ekonomik fikir, genellikle kadınlar arasında çok yaygın olan ev eksenli çalışma çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetlerin kooperatif bünyesine aktarılması olmaktadır. Yani kooperatif ortakları daha önceden deneyimledikleri bir çalışmayı tek başına yapmak yerine diğer kadınlarla birlikte çalışmaya yönelmektedirler. Bu noktada kadın kooperatiflerinin ekonomik fayda yanında ve sosyal fayda yaratma kapasitesi de görülmektedir.

Karşılaşılan Sorunlar

1.Ölçek Sorunu

Kadın kooperatifleri, ortak sayısı çoğunlukla 25’i aşmayan küçük ölçekli yapılardır. Ortakların çoğunluğu eğitim düzeyleri farklı, 40-60 yaş aralığında, evli ve çocuklu kadınlardır. Bu tespitten hareketle, genç kadınların kadın kooperatiflerine düşük katılımının nedenlerinin araştırılmaya değer olduğunu düşünüyorum.

Kadınların çoğu bağımsız olarak ilk gelirlerini kooperatiften elde etmişlerdir ve bu gelir ev halkı açısından önemli olduğu kadar kadınların öz saygıları açısından da önemlidir.

Türkiye’de kadın kooperatiflerinin genel kooperatifçilik sektörü ve kamu kurumları ile kuvvetli ilişkilerinin olmadığı, en önemli destek kaynaklarının kendileri olduğu raporun önemli tespitlerinden biridir.  Eğitim veya fon destekleri konusunda en büyük yardım diğer kadın kooperatiflerinden sağlanmaktadır.Kadınlar tarafından özellikle kırsal bölgelerde kurulan kooperatifler, ortaya koydukları birbirinden  güzel fikirlerle ve ürettikleri birbirinden kıymetli ürünlerle ön plana çıkıyor. Kooperatifler sayesinde kadınlar; istihdama katılıyor, mesleki ve sosyal alanda yetkinlikler kazanıyor ve ekonomik kazanç sağlıyorlar. Kırsal kalkınmanın yapy taşlarından biri olan kadın kooperatiflerinde en önemli nokta bölgesel olarak güzel çalışmalar yapan kadınların biraraya gelerek güçlerini birleştirmeleri,iş birliği ve görüş alışverişinde bulunmaları ,digitalleşen dünyada bir çatı altında toplanarak ürünlerini tüketici ile bir noktada bulışturmaları,

Kooperatifçilik ülkemizde başarısız örneklerle dolu ,bu nedenle deyip Kaymakamlıklar, Valilikler ve İl Müdürlükleri olarak kooperatifçiliğin tanımı ve katkıları tek tek anlatılmalı,bilinirliğinizi artırılması  kamudaki sıkıntıların ve problemlerin daha hızlı çözümünü getirebilir.

Önümüzdeki dönemde daha çok kooperatifleşme olacağına inanıyorum.Dünya genelinde bir paylaşım ve ortak dayanışma ekonomisi özellikle pandemiden sonra artış göstermiştirç Önümüzdeki yıllarda çok sayıda kooperatifleşme olacak. Ancak kooperatifleşmek için mutlaka uygun bir altyapı olması lazım. Yani bir turizm altyapısı veya tarım altyapısı olması lazım. Oradan bir şeyler üretip piyasaya sunabileceğimiz kendi değerlerimiz olması lazım. Ülkemizde üreteceğimiz geliştirebileceğimiz  üretip satabileceğimiz o kadar çok şey var ki. 

2.“KOOPERATİF YÖNETİMİ”

Kooperatifi 10 kişi de olsak 15 kişi de olsak 50 kişi de olsak mutlaka bir iş yeri gibi yönetmek lazım .Kooperatifçilik   fedakarlık ve tecrübe ve ortak iletişim işidir. Zaman içerisinde daha iyi olacaktır,

3. YASAL PROSEDÜRLERİN VE YÜKÜMLÜLÜKLERİN YETERİNCE BİLİNMEMESİ

Kooperatifçilik sektörüne girmek isteyen kadınların karşılaştığu en önemli sorunlardan biri yasal yükümlülükleri bilmemeleri.

“Birçok durumda kadınlar yasal yükümlülükleri bilmeden ve hiç kooperatifçilik eğitimi almadan kooperatif kurmaya teşvik ediliyor ve son derece ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar (KEİG, 2018).”

Belli prosedürlerin işlediği süreçlerin bilinmemesi veya önemsenmemesi bunlardan muaf olunabileceği anlamına gelmediğinden bu konudaki bilgi yetersizliği maddi kayıplara yol açabilmektedir.

4. KOOPERATİF KURMA VE İŞLETME MASRAFLARININ FAZLALIĞI

Kuruluş sürecinde ve kooperatifin sürdürülmesinde çeşitli vergi yükümlülükleri ve giderler vardır ve bunlar mikro ölçekli kooperatifler için önemli bir yük anlamına gelmektedir. Kadın kooperatiflerine farklı bir rol biçilmesine karşın vergisel açıdan, diğer kooperatiflerden ve kâr amacı güden diğer tür işletmelerden farklı konumda değildirler. Aynı oranda kurumlar vergisi ödemektedirler. Vergi muafiyeti ya da indirimi olmadığından hiç kazanç elde etmedikleri halde çeşitli vergileri ödemek, kooperatiflerin mali yapılarını olumsuz etkileyen faktörlerden biridir.

Destekleyici programların genellikle işletmeler ve sivil toplum kuruluşları için tasarlanmış olması, destek koşullarının çoğu durumda zorlayıcı olması gerçekte ekonomik ve sosyal amaçlı yapılar olan kadın kooperatiflerinin bu desteklerden yararlanmasını engellemektedir.

Önümüzdeki Süreçte Neler Yapmalıyız?

Kadınların konomik süreçteki etkinşiklerini arttırmak için;

  • Öncelikle bu konuda karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümüne yönelik olarak bilgilendirme çalışmalarının kurumlar tarafından ve kooperatiflerin kendi deneyimlerine yönelik olarak yapılmalı,
  • Sayıları artan kadın kooperatflerinin ulusal ve uluslararası desteklerden yararlanmaları sağlanmalı
  • Kooperatiflerin ortak üretim bilgilerini paylaşmaları sağlanmalı
  • Ortak satış alanları oluşturulmalı,
  • Ortak digitalleşme sağlanmalı
  • Teşvik noktasında ortak etkinlikler organıze edilmeli ve kooperatiflerin bağlı olduğu yasal kurumlardan destek alınmalı,

Değişen gelişen  eekonomik yapı içersinde el ele işbirliği içinde olalım.Kadın Kooperatifleri kadının her konudaki yaratıcılığını ve gücünü üretime taşıyalım.

Cumhuriyet köyü Kadın çiftçiler kalkınma KOop.Başkanı