IPCC Jim Skea: İklim Hedefleri ve Fosil Kullanımı Hakkında Konuştu

IPCC Başkanı Skea, ‘Birçok hükümet, enerji güvenliği gibi gerekçelerle fosil yakıt yatırımlarına devam ediyor. Küresel ısınmayı 1,5 veya 2 dereceyle sınırlamamız gerekiyorsa, bu rezervlerin yakılmaması ve yer altında kalarak muhafaza edilmesi gerekmekte’ ifadesini kullandı.

Dünya’nın en yetkin iklim bilimi kuruluşu olan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Jim Skea, uzun süredir iklim değişikliğinin artan etkilerine dair bilim insanlarının uyarıda bulunduğunu ifade ederek, “Şu an içinde bulunduğumuz 10 yıl, 2030’a kadar olan aksiyon dönemini temsil ediyor. Eğer daha fazla petrol ve gaz rezerviyle ilgili planlar onaylanırsa, bu gelecekte hükümetleri fosil yakıtları yerin altında bırakma ve iklim hedeflerine ulaşma arasında keskin bir tercih yapma durumunda bırakabilir” şeklinde konuştu.

Skea, 26 Temmuz’da IPCC başkanı olarak seçilmesinin ardından, küresel ısınmanın artan etkileri ve “iklim değişikliğine karşı aksiyon dönemi” olarak tanımlanan 2030’a kadar alınması gereken önlemlere dair değerlendirmelerde bulundu.

Kuzey yarımkürede yaşanan aşırı hava olaylarının ve güney yarımkürede benzer olayların artışına işaret eden Skea, bilim insanlarının böyle olayların gerçekleşeceğini tahmin ettiğini ve uzun süredir bunun için uyarılarda bulunduğunu belirtti. Skea, “Ancak beklenmedik olan, aşırı hava olaylarının ve diğer etkilerin bu kadar hızlı bir şekilde gerçekleşmesiydi. Bu durum sürpriz oldu, ancak bu tür olayların belirli bir noktada yaşanacağı sürpriz değildi” şeklinde konuştu. IPCC olarak iklim değişikliğinin artan etkileri ve buna karşı alınması gereken önlemler konusunda çok açık mesajlar verdiklerini de sözlerine ekledi. Skea, küresel ısınmayı engellemek için gerekli teknoloji, yaklaşım ve finansmanın olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:

“Bu noktada iş hükümetlere düşüyor. Biz çok net bir şekilde ihtimallerin ne olduğunu söyledik ve mesajları verdik. Aksiyon almak istiyorlar mı, bu hükümetlere bağlı. İçinde bulunduğumuz 10 yıl, 2030’a kadar, aksiyon dönemi. Şu anda birçok hükümet, enerji güvenliği gibi nedenleri öne sürerek (fosil yakıt) yatırımlarına devam ediyor. Bazı gelişmekte olan ülkeler, petrol ve gaz rezervlerini kullanarak kalkınma süreçlerine yardımcı olmak istiyor. Ancak küresel ısınmayı 1,5 derece veya hatta 2 dereceyle sınırlandıracaksak, bu rezervlerin yakılmaması ve yer altında kalması gerekli. Örneğin, küresek sıcaklık artışını 2 dereceyle sınırlanmak için mevcut petrol rezervlerinin en az yüzde 30’unun yer altında kalması gerekiyor. Eğer daha fazla petrol ve gaz rezervine yönelik planlar onaylanırsa, bu durum gelecekte hükümetleri fosil yakıtları yerin altında bırakmak ve iklim hedeflerine ulaşmayı seçmek arasında keskin bir seçim yapmakla karşı karşıya bırakacak.” Bunun politika yapıcıların vermesi gereken bir karar olduğunu aktaran Skea, “Yeni petrol ve gaz rezervleri için onaylar verebilirsiniz ama bu, gelecekte bu rezervlere ne olacağı konusunda bir seçim yapmayı da gerektirir” dedi.

‘1,5 derece hedefi 2030’ların başında aşılabilir’

Skea, IPCC’nin küresel sıcaklık artışını ortalama 20 yıllık dönemlerle değerlendirdiğini belirterek, sıcaklık artışının belirli yıllarda 1,5 dereceyi aşabileceğini dile getirdi. Uzun vadeli ortalamaya dayanarak, 2030’ların başlarında küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceye ulaşmasını öngördüklerini belirten Skea, “2030’a kadar bazı yıllarda küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyi aşabileceğini görmemiz oldukça olası, ancak bu uzun vadeli bir eğilim değil. Yıllar içinde değişiklikler yaşanacaktır” şeklinde açıklama yaptı.

Skea, iklim değişikliğine yol açan emisyonların azaltılmasının yanı sıra adaptasyon önlemlerinin de önemli bir gündem maddesi olduğunu belirtti. Sıcak dalgaları, aşırı yağışları ve iklim kaynaklı doğal afetleri içeren olaylara karşı adaptasyon önlemlerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Skea, “Karşılaştığımız bu etkilere karşı en iyi şekilde adaptasyon önlemleri alabiliriz. Ancak bu etkilerin bir kısmı, iklim değişikliğine uyum sağlamamızın ötesine geçebilir. Bu nedenle artan riskler ve bu risklerin nasıl ele alınacağı giderek daha önemli bir konu haline geliyor” şeklinde konuştu.

“En büyük sorun finansman”

Skea, adaptasyon önlemlerinin ulusal veya şehir ölçeğinde alınması gerektiğine işaret ederken, bu konunun önündeki en büyük zorluğun finansman olduğuna dikkat çekti.

İklim değişikliğini engellemeye yönelik alınan tedbirlerle kıyaslandığında, adaptasyon için gereken finansmanın çok daha büyük bir açığa sahip olduğuna vurgu yapan Skea, “Adaptasyon önlemleri, kamusal yarara yönelik adımlar olduğu için özel sektör sermayesini buraya yönlendirmek oldukça zor olabilir. Şu an içinde bulunduğumuz 10 yılın, eylem açısından belirleyici olduğunu düşünerek, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamak için hala umudumuz varsa, hemen harekete geçmeliyiz. Aynı zamanda iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine adapte olacak adımlar atmamız gerekiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

yazar avatarı
Aleyna Yıldırım