Avrupa Değer Zincirinde Türk Sanayisi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Brüksel ziyaretinde TOBB yerleşkesinde Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle buluşarak görüş ve önerilerini dinledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk sanayisi, Avrupa değer zincirinde son derece önemli bir oyuncu. Yenilikçi teknoloji alanlarında Türkiye’nin Avrupa’ya katacağı ve Avrupa’nın da Türkiye’ye katacağı birçok önemli unsur bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Brüksel ziyaretleri sırasında TOBB yerleşkesinde Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelerek görüş ve önerilerini dinledi.

AB Programlarında Türk Şirketlerin Önemi

Türkiye’nin kültürden sanata, sanayiden ticarete, enerjiden ulaştırmaya pek çok konuda Avrupa değer zincirinin asli ve vazgeçilmez bir unsuru olduğunu anlatan Kacır, büyük ölçekli şirketlerin özellikle AB programlarından etkin şekilde yararlanmasını da çok anlamlı bulduklarını kaydetti.

STK temsilcilerinin muhataplarıyla yaptığı çalışmaların Türkiye’nin AB ile ilişkileri açısından değerli olduğunun altını çizen Kacır, birbirlerini tamamlayan çalışmalar yapmanın, neticeye hep birlikte hızla erişmelerini sağlayacağını ifade etti.

Yeşil Dönüşümde AB-Türkiye

Kacır, kritik teknolojiler konusunda AB’yi doğrudan bir rakip olarak değil paydaşları olarak değerlendirmek arzusunda olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Türk sanayisi Avrupa değer zincirinin çok önemli bir oyuncusu. Bu yenilikçi teknoloji alanlarının her birinde Türkiye’nin Avrupa’ya katacağı, Avrupa’nın da Türkiye’ye katacağı çok fazla şey var. Biz bu iş birliklerinin kapılarını çok daha fazla aralamanın peşindeyiz. Birlikte yapabileceklerimiz her iki tarafın da ortak kazanımlarını büyütecek işler.

Burada özellikle yeşil dönüşüm alanında atılacak adımları AB ve Türkiye olarak aynı istikamette eşgüdüm içerisinde atarız. Zira güçlü bir Türkiye, AB’nin tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği ve güvenliği anlamına gelir. Bu konuda AB’nin bizi mutlaka kuvvetli bir paydaş olarak görmeye devam etmesi ve bugünkünden de öte yaklaşımla süreci ele alması lazım.”