DMA Benzeri Düzenlemeler Türkiye’ye Ne Katar?

Bilkent’ten Dr. Yavuz Selim Günay, DMA benzeri düzenlemelerin Türkiye’de dijital rekabeti güçlendireceğini ve ekosisteme dinamizm katacağını belirtti.

Avrupa Birliği’nin Dijital Piyasalar Yasası (DMA), dijital piyasalarda rekabetin artırılması ve kullanıcıların tercih özgürlüğünün korunması açısından örnek niteliği taşıyor. Bu düzenlemelerin küresel yansımalarını değerlendiren İ.D. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Av. Dr. Yavuz Selim Günay, Türkiye’nin de benzer adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Dr. Günay, DMA’nın en önemli katkısının teknoloji devlerini daha şeffaf, denetlenebilir ve rekabetçi hale getirmek olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Seçim ekranı uygulamaları sayesinde kullanıcılar cihazlarını açtıklarında arama motorunu özgürce seçebiliyor. Bu model, varsayılan ayarların sağladığı tekel avantajını kırarak alternatif hizmetlerin önünü açıyor. Türkiye’de benzer düzenlemeler yürürlüğe girerse, tüketicilerin tercih özgürlüğü güçlenecek ve dijital ekosistem daha yenilikçi hale gelecektir”

ABD’deki Google Davası

ABD’de Google’a açılan dava kararını da değerlendiren Dr. Günay, mahkemenin yaklaşımının rekabeti güçlendirmek yerine mevcut durumu koruduğunu belirtti:

“Mahkeme, Google’ın münhasırlık uygulamalarını yasakladı ancak yapısal bir yaptırım öngörmedi. Google, telefon üreticilerine milyarlarca dolar ödeyerek varsayılan ayarları kendi lehine kullanmaya devam edebilecek. Bu da rekabeti sınırlı düzeyde etkiliyor”

Yakın dönemde yaşanan Google kesintisini hatırlatan Dr. Günay, yerli ve alternatif hizmetlerin önemine dikkat çekti:

“Google gibi devlerin hizmet kesintileri, günlük işleyişi ciddi şekilde etkileyebiliyor. Bu nedenle yerel hizmet sağlayıcıların geliştirilmesi, tekelleşmenin önüne geçmek açısından kritik öneme sahip. Türkiye’nin DMA benzeri düzenlemelerle rekabeti artırması, yalnızca tüketicilerin değil yeni girişimlerin ve teknoloji ekosisteminin de önünü açacaktır”