Yapay zekâ üretimde verimlilik, enerji tasarrufu ve kestirimci bakım sağlıyor. Uzmanlar, AI dönüşümünün kısa değil uzun vadeli bir süreç olduğunu vurguluyor.
Yapay zekâ alanındaki hızlı ilerlemeye rağmen, üretim sektöründe bu teknolojilerin kullanımı hâlâ sınırlı düzeyde. Uzmanlara göre, yapay zekânın vaat ettiği potansiyel ile sahadaki uygulamalar arasında ciddi bir boşluk bulunuyor.
Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Pazarlama Koordinatörü Jacek Smoluch, dünya genelinde bin üretim tesisinden yalnızca birinin gelişmiş yapay zekâ çözümlerini etkin biçimde kullandığını belirterek, üretimde dijital dönüşümün henüz yolun başında olduğuna dikkat çekiyor.
Dijital Dönüşüm: Kısa Mesafe Değil Uzun Soluklu Bir Yol
Otomasyon ve veri teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, üretimde köklü bir değişimin önünü açsa da uzmanlar bu sürecin bir “hız yarışı” değil, uzun vadeli bir dönüşüm olduğunu vurguluyor. Smoluch’a göre, dijital dönüşümde en büyük hata kısa sürede büyük sonuçlar beklemek.
Üretim tesislerinin yapay zekâdan gerçek fayda sağlayabilmesi için sağlam altyapılar, kaliteli veri ve istikrarlı adımlar gerekiyor.
Enerji Maliyetleri Yapay Zekâyı Zorunlu Kılıyor
Artan enerji fiyatları, sürdürülebilirliği bir tercih olmaktan çıkararak işletmeler için stratejik bir zorunluluk haline getirdi. Yapay zekâ destekli enerji yönetim sistemleri, üretim tesislerinde tüketimi optimize ederek hem maliyetleri düşürüyor hem de çevresel etkiyi azaltıyor.
Enerji verimliliği artık yalnızca çevresel bir hedef değil; kârlılığı korumanın en kritik araçlarından biri olarak öne çıkıyor.
Yerelleşen Tedarik Zincirleri ve Operasyonel Dayanıklılık
Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar, üreticileri yerel kaynaklara ve daha kısa tedarik ağlarına yöneltiyor. Bu yaklaşım, yalnızca operasyonel güvenliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda karbon ayak izinin azalmasına da katkı sağlıyor.
Yapay zekâ destekli planlama ve talep tahmin sistemleri, bu yeni tedarik modelinin daha verimli yönetilmesini mümkün kılıyor.
Bakım Anlayışı Değişiyor: Kestirimci Sistemler Öne Çıkıyor
Geleneksel zaman bazlı bakım uygulamaları, yerini yapay zekâ destekli kestirimci bakım sistemlerine bırakıyor. Bu sistemler, makinelerden gelen verileri gerçek zamanlı analiz ederek arıza risklerini önceden tespit edebiliyor.
Böylece plansız duruşlar azalırken, ekipman ömrü uzuyor ve gereksiz parça değişimlerinin önüne geçiliyor.
Yapay Zekâ İnsan Gücünü Değil, İş Yapış Biçimini Dönüştürüyor
Yapay zekâ uygulamaları, insanları üretim süreçlerinden tamamen çıkarmak yerine, iş tanımlarını yeniden şekillendiriyor. Bu dönüşüm, çalışanlar için yeni beceriler kazanmayı zorunlu kılarken, değişim yönetiminin önemini de artırıyor.
Uzmanlara göre, yapay zekâ sanayi tarihindeki diğer büyük dönüşümler gibi, uzun vadede vazgeçilmez bir araç haline gelecek.
Üretimde Yeni Dönem: Küçük Adımlar, Büyük Etki
Yapay zekâ odaklı üretim artık büyük ve karmaşık projelerle değil; tak-çalıştır özelliklere sahip akıllı makineler ve robotlarla yaygınlaşıyor. Bu yaklaşım, üretim tesislerinin yapay zekâdan daha hızlı ve ölçülebilir fayda sağlamasına olanak tanıyor.
Uzmanlar, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve gerçek zamanlı optimizasyonun birleştiği bu yeni dönemin, üretimde rekabet avantajı yaratacağını vurguluyor.











