TEMA Vakfı: Toprağı Korumak Geleceği Korumaktır

TEMA Vakfı, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde toprağın sağlığına dikkat çekerek arazi restorasyonu için toplumsal seferberlik çağrısı yaptı.

TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde yaptığı açıklamayla, toprak sağlığının hızla bozulduğunu vurgulayarak herkesi harekete geçmeye çağırdı. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Gezegenin taşıma kapasitesini aştığımız çok açık. Doğada açılan yaraları daha fazla gecikmeden iyileştirmeliyiz” dedi.

İnsan faaliyetleri sonucu oluşan arazi tahribatı ve iklim krizi, her yıl yaklaşık 100 milyon hektar alanın üretkenliğini kaybetmesine neden oluyor. Bu durum sadece çevreyi değil; gıda güvenliğini, su kaynaklarını, geçim olanaklarını ve sosyal dengeleri de tehdit ediyor. TEMA Vakfı, bu tehditlere karşı arazi restorasyonunun kritik önem taşıdığını vurguluyor.

Birleşmiş Milletler’in bu yıl “Arazi Restorasyonu Yap, Fırsatları Açığa Çıkar” temasıyla dikkat çektiği Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında konuşan Ataç, “Bugün dünya ekonomisinin %50’si doğadan elde ediliyor ancak biz doğaya neredeyse hiç yatırım yapmıyoruz. Kurak alanlar önlem alınmazsa yüzyıl sonunda Türkiye’nin 7,5 katı kadar genişleyecek” dedi.

Türkiye’nin Yarısı Çölleşme Riski Altında

TEMA Vakfı, 31 yıldır “Türkiye Çöl Olmasın!” çağrısıyla çölleşmeye karşı farkındalık yaratıyor. Ancak gelinen noktada durum daha da ciddi. Türkiye topraklarının %50’si yüksek çölleşme riski altında bulunuyor. Kurak iklimli bölgelerin oranı son 20 yılda %5,4 arttı. Sürdürülebilir olmayan tarım teknikleri, aşırı gübre kullanımı ve yanlış ürün tercihleri toprak sağlığını tehdit ediyor.

Toprağın iyileştirilmesi için yapılacak çalışmaların hem çevresel hem de ekonomik getirisi büyük. Arazi restorasyonuna yapılan her yatırım, 30 kata kadar fayda sağlayabiliyor. Tahrip olmuş ormanların yeniden canlandırılması, meraların ıslahı, sulak alanların geri kazanılması ve sürdürülebilir tarım uygulamaları bu sürecin temelini oluşturuyor.