Teknolojide Kadın Temsili, Geleceği Şekillendiriyor

STEM ve yapay zekâ alanlarında kadın temsili düşük seyrediyor. Cinsiyet eşitliği, inovasyon ve sürdürülebilir kalkınma için kritik öneme sahip.

Dünya Ekonomik Forumu’nun Haziran 2025’te yayımladığı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu, kadınların hâlen ekonomik fırsatlara erkeklerden %39 daha az erişebildiğini ortaya koyuyor. Teknoloji ve yapay zekâ gibi yüksek büyüme potansiyeli taşıyan sektörlerde kadınların temsili ise son derece düşük.

Rapora göre, kadınların genel iş gücüne katılım oranı %41,2’de kalıyor. Üniversite mezunu kadınlar arasında ise yalnızca her üç kişiden biri üst düzey yönetici pozisyonuna ulaşabiliyor. Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında başarılı bir eğitim alan kadınlar, iş hayatında sistematik engellerle karşılaşıyor.

Yüksek Büyüme Vadeden Alanlarda Kadın Sayısı Az

Rapor, bilgi teknolojileri ve medya sektörlerinde kadın çalışan oranının %35 olduğunu belirtiyor. Bu oran, yapay zekâ, veri bilimi, yazılım mühendisliği ve bulut bilişim gibi hızla büyüyen alanlarda daha da düşüyor. Bu durum, sadece toplumsal eşitliği değil, aynı zamanda teknolojinin sürdürülebilir gelişimini de tehdit ediyor.

Kadınların hâlâ daha çok düşük ücretli sektörlerde yoğunlaştığı görülüyor. Örneğin; sağlık sektöründe %58,5, eğitimde ise %52,9 oranında temsil ediliyorlar. Oysa dijital dönüşümün etkili olduğu teknoloji sektörlerinde kadın temsili oldukça geride.

Raporda, kadınların iş gücünde eşit temsiliyetinin sadece etik bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve inovasyon için stratejik bir değer olduğu vurgulanıyor. Kadınların teknoloji sektörlerinde daha fazla yer alması, yaratıcı çözümler üretmek ve yetenek açığını kapatmak adına büyük önem taşıyor.