Mesa Mesken, net sıfır emisyon hedefiyle yayımladığı ilk sürdürülebilirlik raporunda gezegen, insan ve gelecek odaklı stratejilerini kamuoyuyla paylaştı.
Mesa Mesken, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefiyle hazırladığı ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. “Seed the Change – Değişimin Tohumlarını Ek” mottosuyla sunulan raporda, şirketin gezegen, insan ve gelecek temelli sürdürülebilirlik stratejileri detaylı şekilde paylaşıldı.
Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartlarına uyumlu şekilde hazırlanan rapor, aynı zamanda Mesa’nın Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamındaki taahhütlerini içeren bir “İlerleme Bildirimi” niteliği taşıyor. Rapor, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkıları da kapsamlı biçimde ele alıyor.
2030’a Kadar %20 Emisyon Azaltımı Hedefleniyor
Mesa, düşük karbonlu ve çevreye duyarlı iş modeliyle sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmayı sürdürüyor. 2024 yılı itibarıyla sera gazı emisyonunu 2022’ye göre %32 azaltan şirket, 2030 yılına kadar emisyon yoğunluğunu %20 azaltmayı, 2050’ye kadar ise net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.
ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi çerçevesinde operasyonlarını optimize eden Mesa Mesken, 2024 yılında sürdürülebilir malzeme kullanım oranını 3 katına çıkardı. Geleneksel malzeme kullanımı ise %85 oranında azaltıldı. Şirket, 2030’a kadar projelerinde yenilenebilir enerji kullanım oranını %50’ye çıkarmayı ve tüm projeleri A ya da B enerji sınıfında gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
İnsan Odaklı Yaklaşım Ön Planda
Rapor, Mesa’nın insanı merkeze alan bir büyüme modeli benimsediğini ortaya koyuyor. Kapsayıcılık, fırsat eşitliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkeleri kurumsal yapıya entegre edilirken, ODTÜ danışmanlığında hazırlanan “Eşitliğe Saygılı Çalışma Ortamı Rehberi” gibi belgelerle destekleniyor.
Ayrıca çalışanların gelişimi ve refahını gözeten insan kaynakları uygulamaları, şirketin sosyal sürdürülebilirlik hedeflerinin temelini oluşturuyor.
Mesa Mesken 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki uzun vadeli taahhütlerini kamuoyuyla paylaşarak, sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor.