Sanayi ve İnşaat Sektörü Üretim ve İhracata Odaklandı

İnşaat ve sanayi sektörü, sürdürülebilir binaların inşası ve inşaat malzemesi imalatının yanı sıra üretim ve ihracatta fark yaratmaya hazırlanıyor.

Sanayi ve İnşaat Sektörü, Üretim ve İhracata Odaklanıyor: Türkiye ekonomisinde lokomotif görevi olan inşaat ve sanayi sektörü, sürdürülebilir binaların inşası ve inşaat malzemesi imalatının yanı sıra üretim ve ihracatta fark yaratmaya hazırlanıyor.

İnşaat sektöründe, Yeşil Bina Sertifikası (YES-TR) sistemi başta olmak üzere sertifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması, afet riskleri de dikkate alınarak inşaat malzemelerinin standartlarının ve inşaat teknolojilerinin geliştirilmesi yeni dönemin önemli konuları arasında yer alıyor. Yeşil organize sanayi bölgeleri (OSB) ve yeşil endüstri bölgelerinin yaygınlaştırılması, mevcut OSB’ler, endüstri bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde ortak kullanıma yönelik yeşil dönüşüm merkezlerinin kurulması da diğer önemli konular arasında bulunuyor. Ekonomim’de yer alan habere göre; Yeni OSB’lerin açılması, her ile göre öncelikli olan sektörlerin belirlenmesi, uygun bir planlamayla katma değeri yüksek ürün üretimi ve üretimde çeşitliliğin yükseltilmesi de hedeflenmektedir. OSB’lerde meslek lisesi kurulması uygulamasının yaygınlaştırılması, mesleki ve teknik lise mezunlarının istihdamının özendirilmesi de amaçlanmakta.

İnşaat Malzemeleri Üretiminde Dünya Lideri

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye’nin inşaat malzemesi sanayisinin stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, sektörün toplam üretim ve istihdamdaki payının yanı sıra diğer sektörlerle yakın ilişkisi nedeniyle Türkiye için önemli olduğunu belirtti.

Küçükoğlu, Türkiye’nin inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri olduğunu ifade ederek, otomotiv dahil olmak üzere ülkeye en yüksek katma değerin inşaat malzemeleri sanayisi tarafından sağlandığını dile getirdi. Yeni dönemde güven veren bir ekonomi modelinin uygulanacağına inandıklarını söyleyen Küçükoğlu, “Yatırım ve istihdamı önceleyen, her alanda ileri teknolojiye geçişi destekleyen, ülkeyi bir cazibe merkezi yapacak, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir ekonomi modelinin uygulanacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Binalarda Sürdürülebilirlik Vurgusu

Küçükoğlu, depreme dayanıklı ve sürdürülebilir binalara odaklanmanın önemine değinerek şunları belirtti:

“İnşaat projelerinde, doğru ürünlerin doğru şekilde seçilmesi, uygun planlama ve yetkin ellere sahip olarak kullanılması gerekmektedir. Şehirlerimizde depreme dayanıklı ve enerji verimli yapıların sayısını artırmak için sürdürülebilir binalara odaklanmalıyız. Halkımızın deprem güvenliği bilincini artırmak ve geliştirme stratejilerini belirlemek için uzun vadeli bir seferberlik başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemiz deprem kuşağında bulunması nedeniyle riski güvensiz yapılar oluştururken deprem olduğu bilinciyle hareket etmeli ve şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde planlamalıyız.”

Küçükoğlu, şehirlerin sürdürülebilir malzemelerle inşa edilmesinin büyük önem taşıdığını da vurgulayarak, “Bu nedenle, sınırlı kaynaklarımızı daha iyi kullanarak ‘az ile çok’ prensibi doğrultusunda hareket etmeliyiz. Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Vergisi gibi konuları ülkemizde önemli gündem maddeleri olarak değerlendirmemiz gerekiyor” şeklinde ifade etti. Ankara İnşaat Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı İbrahim Aydın da inşaat sektörünün ülkenin bel kemiği olduğunu belirterek, üretimin artırılmasının önemine dikkat çekti. Aydın,

“Üretim artarsa malzeme fiyatları düşecektir. Hem üretimin artması hem de fiyatlar üzerinde kontrol sağlanması gerekmektedir” dedi.