Kritik Mineraller Temiz Enerji Dönüşümünde Rol Oynayacak

IEA Başkanı Fatih Birol, temiz enerji dönüşümünde kritik minerallerin arzının önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

Birol, IEA’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Kritik Mineraller ve Temiz Enerji Zirvesi”nin açılışında, 50’den fazla ülkeden bakan ve üst düzey temsilcilerin katılımıyla, bu yıl dünya genelinde inşa edilecek tüm elektrik santrallerinin yüzde 80’inden fazlasının yenilenebilir enerji santrali olacağını ifade etti.

Ulaşım sektöründe sadece 2 yıl önce her 25 araçtan birinin elektrikli olduğuna dikkat çeken Birol, “Şu an itibariyle her 5 araçtan biri elektrikli. Bu, oldukça olumlu bir gelişme. Ülkeler, iklim değişikliği ve enerji güvenliği konularına büyük önem veriyor. Temiz enerji dönüşümü, birçok kişinin fark ettiğinden daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.

Fatih Birol

Temiz Enerji Teknolojilerinde Kritik Minerallerin Önemi

Birol, elektrikli araç ve güneş paneli gibi temiz enerji teknolojilerinin üretiminde çeşitli kritik minerallere ihtiyaç olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

“Kritik minerallerin yatırım, üretim ve rafine süreçlerinde ciddi bir risk var. Temiz enerji dönüşümünün hızı, belki de dünyanın doğru zamanda ve ekonomik koşullarda yeterli kritik mineral arzını sağlamasına bağlı olabilir. Yoksa temiz enerji dönüşümünün gerekenden daha yavaş olma riski söz konusu. Bu risk nedeniyle, tüm ilgili paydaşları bir araya getirerek kritik minerallerde arz güvenliğinin nasıl sağlanabileceğini tartışmak ve çözüm önerileri oluşturmak istiyoruz”

Arz Çeşitliliğinin Artırılması Gerekiyor

Kritik minerallerin tedarikine ilişkin üç temel zorluk tespit ettiklerini anlatan Birol, şu ifadeleri kullandı:

“Bunlardan ilki, tedarik çeşitliliğinin nasıl artırılacağı. Bu büyük bir zorluk çünkü kritik minerallerin üretim ve rafine süreçlerine baktığımızda çok yüksek seviyede bir konsantrasyon görüyoruz. Bu konsantrasyon, bir ülke, şirket veya rotada olduğunda her zaman zorluk vardır. İkinci zorluk, teknolojinin gücünün kritik minerallerin arzında nasıl kullanılacağı, üçüncüsü de tedarikin nasıl sürdürülebilir şekilde sağlanacağı.”