İstilacı Türlerle, “Yapay Zeka” İle Savaş Dönemi

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) bağlı Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerine İlişkin Hükümetlerarası Bilim ve Politika Platformu’nun şubat ayında yayımladığı rapora göre, istilacı yabancı türler biyolojik çeşitlilik kaybından sorumlu faktörler arasında yer alıyor. Bu türler genellikle insan aktiviteleri sonucu yeni habitatlara yayılıyor ve bulundukları ekosistemlere ciddi zararlar verebiliyorlar.

Rapora göre, tanımadığı habitatlara dahil olan 37 binden fazla yabancı tür bulunmaktadır. Bitki, hayvan, mantar, mikroorganizma gibi farklı gruplara ait olan bu türler dünyanın hemen her yerinde görülmekte olup, her yıl ortalama 200 yeni yabancı tür tespit edilmektedir. Bu türlerin 3 bin 500’ünün habitatlarına zarar vermesi nedeniyle “yabancı istilacı türler” olarak sınıflandırıldığı belirtilmektedir. Güncel verilere göre, 1061 yabancı bitki, 1852 yabancı omurgasız hayvan, 461 yabancı omurgalı hayvan ve 141 yabancı mikrop küresel olarak istilacı türler olarak bilinmektedir.

Yapay Zeka Araştırmaları Hızlandırıyor

Courchamp, araştırmalarda yapay zekanın önemli bir rol oynadığını belirterek, yapay zekayı kendi çalışmalarına nasıl entegre ettiğini şu şekilde özetledi:

“Yapay zeka, elektriğin icadı gibi bir devrim yaşattı. İşlerimizi hızlı ve verimli bir şekilde yapmamızı sağlıyor ve keşfettiğimizde daha büyük potansiyel olduğunu görüyoruz. Biz yapay zekayı, özellikle biyolojik istilanın ekolojik boyutlarını anlamak için kullanıyoruz. İstilacı türlerin ekolojik etkisi oldukça çeşitlidir; habitatları ve türleri yok edebilirler, toprağın pH dengesini değiştirebilirler, yangın riskini artırabilirler. Tüm bu etkileri karşılaştırmak oldukça zordur. Ayrıca, istilacı türlerin etkileriyle ilgili binlerce çalışma bulunmaktadır ve bu çalışmaları elle inceleyip, bilgileri toplamak, düzenlemek ve analiz etmek oldukça zor bir süreçtir. İşte bu nedenle yapay zeka, bu bilgileri binlerce çalışmadan çıkarıp, uygun olanları bize sunabilmektedir. Böylelikle, ekosistem üzerindeki çeşitli etkileri analiz edip anlamamıza yardımcı olmaktadır.”

Courchamp, yapay zekanın günlerce sürebilecek bir çalışmayı bir dakikada tamamlayabildiğine dikkat çekerek, özellikle iklim değişikliğinin hız kazandığı günümüz koşullarında bu desteğin önemini vurguladı.

Courchamp, sözlerini, “Biyoçeşitlilik hızla azalıyor ve bu konuda yeterince çalışma yapılamıyor. Biyolojik çeşitliliği gerçekten hızlı ve verimli bir şekilde yeniden kazanmak için koruma çalışmalarını artırmamız gerekiyor. Bunun için araştırmaya ve farkındalığa ihtiyacımız var.” diyerek tamamladı.

author avatar
Aleyna Yıldırım
Editör