EY’nin 2025 araştırması, GenAI destekli iş gücü mobilitesinin yetenek açığını kapatmada ve kurumsal büyümeyi desteklemede kritik rol oynadığını ortaya koyuyor.
Uluslararası danışmanlık şirketi EY, 22 ülkeden 1.000’in üzerinde uzmanın katılımıyla gerçekleştirdiği “İş Gücü Mobilitesinin Geleceği 2025” araştırmasını yayımladı. Rapor, iş dünyasında yetenek temininde yaşanan sıkıntılara karşı mobilitenin ve yapay zekâ teknolojilerinin stratejik bir çözüm sunduğunu vurguluyor.
Araştırma verilerine göre, işverenlerin %48’i ihtiyaç duyduğu yetenekleri bulmakta zorlanıyor. Üst düzey pozisyonların ise %74’ünde doldurma süresi bir yılı aşıyor. Bu durum, esnek ve küresel iş gücü stratejilerine olan ihtiyacı artırıyor.
Araştırmada şirketlerin mobilite programlarını geliştirmek için GenAI teknolojilerine yöneldiği görülüyor. GenAI kullanımı bir yılda %22’den %35’e yükselirken, bu teknolojiyi düzenli kullanan uzman oranı da %60’a yaklaştı. GenAI, belge hazırlama ve veri analizinde operasyonel yükü azaltarak, uzmanlara stratejik destek sağlıyor.
Mobiliteyi Geliştiren Şirketler Daha Hızlı Büyüyor
EY’ye göre gelişmiş mobilite programlarına sahip şirketler, gelirlerini artırma olasılığını iki katına çıkarabiliyor. Bu firmalar aynı zamanda performans takibi, terfi süreçleri ve açık pozisyonları doldurma hızında da rakiplerinin önüne geçiyor.
Katılımcıların %70’i GenAI’nin esnek çalışma, verimlilik ve risk yönetimi gibi alanlarda olumlu etki yarattığını belirtiyor. Rutin görevlerin otomasyonu sayesinde uzmanlar daha katma değerli işlere zaman ayırabiliyor
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Gökhan Gümüşlü, araştırma hakkında şunları söyledi:
“Yapay zekâ ve mobilite birleşimi, sadece iş süreçlerini değil, yetenek yönetimini de yeniden şekillendiriyor. GenAI’nin sunduğu imkânlardan tam anlamıyla faydalanmak için çalışanların da gerekli becerilerle donatılması gerekiyor. Bu sayede mobilite, şirketlere sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı sağlıyor”