SHURA raporu, Türkiye’nin 360 GW yenilenebilir kapasite hedefine ulaşmasında YETA’ların yatırımcı ve tüketici için kritik önem taşıdığını vurguluyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yeni raporuna göre, Türkiye rüzgâr ve güneş enerjisinde toplamda 360 GW’lık kapasiteye ulaşma potansiyeline sahip. Ancak bu hedefe erişmek için kamusal desteklerin yanı sıra özel sektör yatırımlarını teşvik eden mekanizmalara ihtiyaç bulunuyor. Uzun vadeli elektrik satın alma sözleşmeleri (YETA’lar), enerji dönüşümünde önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Raporda, özellikle yeni inşa edilecek yenilenebilir enerji santrallerinin finansmanında YETA’ların kritik olduğu belirtiliyor. Yüksek ilk yatırım maliyetlerine rağmen düşük işletme giderleriyle dikkat çeken tesislerin ekonomik sürdürülebilirliği, uzun vadeli ve öngörülebilir gelir modellerine dayanıyor. YETA’lar hem yatırımcıların finansmana erişimini kolaylaştırıyor hem de büyük tüketicilere düşük emisyonlu enerji kullanımı sağlıyor.
YETA’lar, fiziksel ve finansal olmak üzere iki ana modele ayrılıyor. Fiziksel modelde elektrik doğrudan tüketiciye teslim edilirken, finansal modelde sabit fiyat ve piyasa fiyatları arasındaki fark mali denkleştirme yoluyla gideriliyor. Her modelin farklı risk profilleri ve avantajları bulunuyor.
YETA’lar, enerji arz güvenliğinin artması, kamu desteklerine olan ihtiyacın azalması, yatırım risklerinin paylaşılması ve karbon ayak izinin azaltılması gibi önemli faydalar sunuyor. Avrupa’daki uygulama örnekleri incelenerek Türkiye için potansiyel düzenleyici çerçeveler de raporda yer alıyor.
Karşılaşılan Engeller ve Politika Önerileri
Türkiye’de YETA uygulamalarının önündeki başlıca engeller; sınırlı lisanslama esnekliği, rekabet hukuku kısıtlamaları ve piyasa fiyatlarının öngörülemezliği olarak öne çıkıyor. Raporda, bu engelleri aşmak için şeffaf fiyatlandırma, alternatif lisanslama, karbon fiyatlandırması ve tüketici teşviklerinin artırılması gibi reformlar öneriliyor.
Özel Sektörün Rolü ve Gelecek Vizyonu
SHURA’nın çalışması, Türkiye’de özel sektörün yeşil enerjiye geçişi hızlandırmak için teknik, ekonomik ve yasal altyapının güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Daha temiz, ekonomik ve sürdürülebilir bir enerji geleceği için YETA’ların desteklenmesi büyük önem taşıyor.