İstanbul Enerji ve Çatalca Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Enerji Çalıştayında, İklim değişikliğiyle mücadelesine yönelik eylem planları geliştirildi.
İstanbul Enerji ve Çatalca Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Enerji Çalıştayı’nda, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) kapsamında Çatalca’nın iklim değişikliğiyle mücadele vizyonu masaya yatırıldı. Yerel yönetim temsilcileri, uzmanlar, STK’lar ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşen çalıştayda, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim uyum stratejileri ve ilçeye özel çözüm önerileri ele alındı.

Çatalca Atatürk Spor Kompleksi’nde düzenlenen etkinlikte, İstanbul Enerji Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın’ın yanı sıra Çatalca Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, mahalle muhtarları ve akademisyenler de yer aldı. Programda yapılan teknik sunumların ardından, atölye çalışmalarıyla katılımcıların görüşleri alınarak eylem planlarının yerel ihtiyaçlara uygun şekilde şekillendirilmesi sağlandı.
Dr. Yalçın yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilir bir gelecek için yerel yönetimlerle birlikte hareket etmek önceliğimiz. Çatalca’nın yeşil dönüşüm sürecine destek vermek bizler için bir ortaklık bilinciyle yürüttüğümüz sorumluluktur. Bu sürecin temeli, Belediye Başkanı Erhan Güzel’in ‘temiz çevre ve kendi enerjisini üreten Çatalca’ vizyonudur” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı Yolunda Yerelden Güçlü Bir Katkı
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat süreciyle uyumlu hazırlanan SECAP raporu, yalnızca iklimle mücadeleye temel oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda ilçenin AB destekli projelere erişimini de kolaylaştırıyor. Plan, 2030 yılına kadar karbon salımını %40 azaltmayı, 2050 yılı itibarıyla ise karbon nötr bir yapıya ulaşmayı hedefliyor. Türkiye genelindeki 1423 belediye arasında bu süreci tamamlayanların sayısı henüz 50’yi geçmezken, Çatalca’nın ilk 100 arasında yer alması önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Çevresel Vizyon, Yerelden Yükseliyor
İstanbul Enerji, sürdürülebilirlik yaklaşımını Çatalca’da da somutlaştırdı. Yerel katılımı teşvik eden bu çalışmada, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik değil; aynı zamanda kurumsal kapasite, toplumsal farkındalık ve yerel sahiplenme de ön planda tutuldu. Eylem planları, iklim krizine karşı daha ölçülebilir ve etkili adımların atılmasına olanak sağlıyor.